Site Overlay

Sectler

Kadim tabletler çizimler ve diğer bulgulardan anladığımız şu ki Kabil’in ikinci ve üçüncü jenerasyon çocukları kendilerine The First City adını verdikleri bir şehir kuruyorlar. Amaçları ise; bu şehirde vampir gelenek görenek ve kültürleri üzerine oluşturulmuş bir toplum yaratmak. İlk Şehir’in sonunu getiren olaylardan kaçan 13 Kabil evladı kendi yöntemleriyle geliştirdikleri mistik sanatlar ve de lanetleri yaymak adına kendilerine ait birer klan yaratıyorlar. Sonrasında ise Jyhad’ın üst düzey bir tehlike arz etmeye başlaması ve de Antediluvianlar‘ın inzivaya çekilmesinden ötürü bu kılan liderleri yönetimi tamamen ellerine alıyorlar. Zamanla bu klanlar kendileri ile ortak paydada buluşan diğer klanlar ile sectleri kuruyorlar. Bu sectlerin amacı kendi düşünce tarzlarını ve hedeflerini kendi üyelerine empoze etmek ve de amaçları doğrultusunda bir çatı altında buluşmaktır.

THE CAMARILLA

Kendini vampir toplumu ve kültürünü korumaya adamış olan bir sekt. Maskeli balonun (masquerade) ne olursa olsun devam ettirilmesi gerektiğini şiddetle savunuyorlar. Öyle ki; hiçbir engel tanımadan, gerekirse gaddarlık ve şiddet kullanmaktan çekinmeyerek maskenin düşmesini engellemek önde gelen öncelikleri ve kanunlarıdır. Çabaları ise bütün vampir soyunun (kindred) uyum içerisinde yaşayabilecek bir toplum yaratmak. Bu çabaları ise Sabbat secti tarafından sürekli baltalanmaya çalışılıyor. Ivory Tower olarak da biliniyorlar.

Dünya üzerinde her şehirde bir Camarilla üyesi olmak mümkün. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi de hangi klandan olduğuna bakılmaksızın her vampirin Prens ile görüşme talebinde bulunarak Camarilla üyesi olabilmesidir. Bir başka neden de Camarilla’nın, bütün vampirlerin -onların düşüncesine bakmaksızın- sectin bir parçası olduğunu ve de sectin otoritesi altında boyun eğlemeleri gerektiğini düşünmesinden geçer.

Camarilla üyesi olan klanlar the Brujah, Gangrel, Malkavianlar, Nosferatu, Toreador, Tremere ve Ventrue‘dur.

Sabbat sectinin kurulmasindan sonra fikir çatışmasından ötürü iki sect zıtlaşır. Camarilla onların geleneklere karşı gelen düşüncelerini kabule etmeyip maskenin düşmemesi için ellerinden geleni yaparlar. Bu da aralarında soğuk bir savaşın başlamasına neden olur.

Camarilla’nin en tepesinde Prens; altında da ona hizmet edip, sectin işleyişini kontrol eden ve değerlerinin uygulandığından emin olan Primogenler yer alır. Disiplin hiç bir zaman elden bırakılmaz.
Camarilla toplumlarında elle tutulur ekonomilere kıyasla ölçümü daha zor olan bir iyilik/borç ekonomisi (boon) vardır. Bir kindred’in iyilik talebiyle bir Brujah Primogen’e gelmesi unutulacak bir durum değildir. Aynı zamanda bu iyiliğin karşılığının illa ki aynı Primogen’e de yapılması gerekmeyebilir. Zaman zaman bu iyilik el değiştirdiği için bakmışız ki Malkavian klanının bir yaşlısına (elder) iyilik borcunuz çıkmış. Bu nedenle bir kindred kime iyilik borcu olduğuna dikkat etmelidir. Bunun yanı sıra görmezden gelinen bir borç sectin geleneklerine karşı bir ayaklanma olarak görüleceği için sistemi temelden etkiler ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Borçlar ödenmek için vardır ve de ödeneceklerdir.
THE SABBAT
Camarilla’ya zıtlıklarıyla bilinen insanlıktan yoksun bir sect: Sabbat. Diğer sectler; kendilerine “Kabil’in Kılıcı” adını yakıştıran bu vampirleri beyinsiz barbarlar, saldırgan varlıklar ve iblislere tapan bireyler olarak görürler.
Camarilla gibi geleneklere bağlı değildirler. Vampir doğasının gereği neyse onu yapmayı arzu ederler. İnsanların giydikleri kıyafetleri giyip topluma karışmayı reddeder ve Camarilla geleneklerinde olduğu gibi toplumdaki yaşlı vampirleri (elder) üstünde tutmazlar. Kindred kelimesinden nefret eder ve vampirler için Cainite (Kabil’den gelenler) terimini kullanmayı tercih ederler. İnsanların kendilerinden zayıf olduklarını ve onlarak karşı üstünlüklerini kullanmaları gerektiğini düşünürler. Hatta Sabbat toplumları insanların arasına karışan diğer Cainiteleri de dışlamaktadır. İnsanları yemek kaynağı olan ineklerden farklı görmezler. Bu nedenle de Maskeli Baloyu devam ettirip, kendilerini insan gibi gösterme çabasında olan vampirlere müsamaha gostermezler.
Ancak bütün bunlar Sabbat üyelerinin önlerine gelen herkesi canavarımsı bir şekilde katleden, gözünü kan bürümüş psikopatlar oldukları anlamına gelmiyor. Değer yargılarının merkezini “insanlık” olarak almayı reddetmiş olabilirler; ancak bu boşluğu çeşitli Aydınlanma Yolları (Paths of Enlignhtenment), beast‘i yuvasında tutacak ve Cainiteler’in günlük yaşamlarını stabil bir şekilde (zihinsel anlamda değil elbet ) devam ettirmelerine olanak sağlayacak bir takım filozofik ilkeleri kabul ederler. Öyle ki; zaman zaman bir araya geldiklerinde bu birlik; dini bir tarikat, siyasi bir birlik veya dövüşe hazır bir askeri örgüt şeklini alabilir.
Sabbat şehirlerinde ise Camarilla şehirlerinde görmeye alışık olduğumuz sakinlik ve huzurun izine bile rastlanmaz. Cainitelar’ın yaşam ortamı genelde kendi iç dünyalarının yıkıcılığını yansıtır. Bu şehirlerde hırsızlık, cinayet ve tecavüze sıklıkla rastlanır.
Sabbat bir yandan da birkaç alt gruba ayrılmış bir secttir. Bu gruplara faction denilir
The Black Hand
Factionlar arasında en korku salanlar arasındadır ve militarist bir yapıya sahiptir. Amaçları ise bir çeşit engizisyon rolü oynayarak sect içindeki “yollarından sapmiş” olan “sapkınları” ayıklamaktır. Her üyesi avuçlarının içine işleyen mistik bir sembol taşırlar. Her ne kadar üzeri kapatılıp, saklanabilir olsa da; bu sembol artık onların avuçlarında Son Ölüm (Final Death) onları yanına çekene kadar duracaktır. Arzu ettiklerini elde edene kadar önlerine çıkan her şeyi yıkıp geçmekten çekinmezler.
The Loyalists
Her vampirinHer vampirin kendi efendisi olduğuna inanırlar bir vampirin verdiği kararların kaynağının yalnızca kendisi olduğunu sanıp genellikle lider ve efendilerinin arzularının ve emirlerinin dışında hareket ederler.
Status Quo
Vampirlerin doğasını kabul eder ve Sabbat’ın varolan sisteminin devam ettirilmesi gerektiğine inanırlar. Öyle ki; secti temelden etkileyen öğelerin yapısını bozmanın onları asıl hedeften saptıracağını iddia ederler.
The Moderates
Loyalistler kadar radikal bir düşünce yapısına sahip olmasalar da, Sabbat’ın kurallar içierisinde boğulduğunu ve daha anarşist olunması gerektiğini savunurlar.
Ultra-Conversatives
Merkezi ve otoriter bir yönetim ile Sabbat’ı militer bir güç haline getirmeyi hedeflerler. Amaçları Antediluvianlar’ı ve Camarilla’yı yok etmektir.
Bütün bu gruplaşmaya rağmen Sabbat’ı hala bir arada tutan şey ise ortak paydalarıdır: Antediluvianlar’ı yok etme arzusu. Factionlar arası iç savaş çıkmaya niyetlendiği zamanlarda bile Camarilla’ya karşı duydukları ortak nefrette mutabık kalan Sabbat, Camarilla’nın Antediluvianlar’ın kuklası olduğunu söyler. Gehenna‘nın yakın olduğunu ve Antediluvianlar’ın uyanıp da dünyanın sonunu getirecekleri zamana hazırlıklı olmaları gerektiğine inanırlar. Zamanı geldiğinde “Kabil’in Kılıcı” dünyayı kurtaracak ve geceyi yöneten Vampir Lordları olarak güce geleceklerdir.
Camarilla’ya ciddi bir tehdit olduklarını kanıtlamışlardır. Öyle ki; sürekli kıdemli Kindred’in sözünden çıkmayıp, koca bir sonsuz yaşam boyunca elde edemeyecekleri kudret ve pozisyonların varlığından bıkan vampirler Sabbat’a katılmayı tercih ederler. Her Prens bir gece Sabbat’ın kapısına gelip onu katledeceği korkusuyla yaşar. Sabbat’ın kontrolüne geçen bir çok Camarilla şehri vardır. Buna karşılık Camarilla ise Sabbat üyesi olduğundan şüphelendikleri vampirlerin icabına bakmaktan çekinmez.
Sabbat üyesi olan klanlar Lasombra ve Tzimisce‘dir.
THE ANARCH MOVEMENT
Aslen Camarilla’dan doğan bir grup (faction) olup bir çok Anarch halen Ivory Tower‘ın boyunduruğu altındadırlar. Bir Camarilla üyesine soracak olursa sectin Anarchlar’a sığınak sağladığını söyleyeceklerdi. Öte yandan bir Anarch bunun baskıdan başka bir şey olmadığını dile getirecektir. Bir çok Anarch Camarilla’nin boyunduruğu altında olmanın avantajlarını görürken, daha radikal gruplar ise sectten ayrılıp tam bağımsızlıklarını ilan edebilirler. Camarilla gelenekleri onların ağır başlı ve yapıcı olduklarını iddia ederken; bu doğanın bozunduğunu iddia eden Anarchlar ise Camarilla’yı kökünden değiştirmek isterler. Amaçları geleneksel olarak ağıza yapışan, ancak doğruyu yansıtmayan bu yapıya geri dönülmesidir.
Eğer yoldan geçen 3 Anarch’a değişim için neyin gerektiğini sorsak, 5 farklı cevap almamız mümkün. Genel olarak değişimin gerekliliğinde mutabık kalan Anarchlar bir planın adımları konusunda ortak bir fikir sahibi değillerdir. Hemfikir oldukları konular ise; artık gücün ve yönetimin yaşlılardan cekilip ayrılması ve geri kalan vampirlerle paylaşılması; ve yine aynı şekilde siyasi otoritenin yaşa göre değil vampirin başarılarına göre verilmesidir. Bu fikirlerin medeni bir şekilde Elysium‘da tartışılması veya hedef alınan bir yaşlının kaleminin kırılması tamamen Anarch’ın vereceği kararlara bağlıdır. Vampirlerin üstünlüğünü savunduklar için ayaklanan Sabbat‘a nazaran, The Anarch‘ın savundukları eşit hak ve özgürlükler üzerine olup sectler arası prensip ve değer yargılarındaki farklılıklardan yola çıkar.
Anarchlar hangi clana dahil olduklarına bakmaksızın birbirlerini korur ve kollarlar. Birbirlerine dil, millet ve ırk ayrımı yapmaksızın; siyasi baskıdan ve yaşlıların etkilerinden uzak, hak ve özgürlükler (libertas) sunan bir yaşam yemin etmişlerdir. Özgürlük her kindredin doğasında vardır ve her vampir bu özgürlüklerini ellerinden almaya çalışacak dış güçlere karşı savaşmalılardır. Bu kadar radikal düzeyde düşünmeyen Anarchlar da vardır elbek ama genel nüfusa baktığımız zaman ortak hislerin paylaşıldığını görürüz.
THE INDEPENDENTS

Bir yanıt yazın

Copyright © 2024 . All Rights Reserved. | Chique by Catch Themes